BROWNİE

Sohbet
Brownie

Muhteşem Bol Çikolatalı Brownie

Uzun zaman olmuş buralara uğramayalı,  son zamanlarda ellerimde oluşan egzama yüzünden yılbaşından bu güne gluten, yumurta, süt ve süt ürünlerini hiç tüketmeyerek eliminasyon diyeti yaptım, yeni yeni yumurta ve yoğurt yemeye başladım. Tabi özellikle gluten olmayınca oldukça da fazla kilo verdim. Neyse her işin başı sağlık deyip bu yaptıklarımın da sağlığıma yönelik bir yatırım olduğu düşüncesiyle yoluma devam ettim. Hafta sonu yemekte arkadaşlarımız vardı, ben de onlara diyetime uygun gluten içermeyen bir brownie yaptım ki gerçekten glutensiz olamayacak kadar güzeldi. Tarifimi unutmamak adına buraya yazıyorum. Mutlaka da deneyin bir şans verin bu tarife, gerçekten tam bir brownie oldu, dışı çıtır içi nemli ve yumuşak. Tam ağızlara layık 🙂

4 Paket 70 gr bitter çikolata (parçalanmış)
Tereyağ diyetime uymadığı için bir çay bardağından biraz fazla sıvı yağ kullandım. Aslında 6 yemek kaşığı kadar 90 gr. Tereyağ var.
4 yumurta
150 gr (3/4 su bardağı) şeker
2 Paket Vanilya, 1 Paket kabartma tozu, 1 tatlı kaşığı türk kahvesi (Karabuğdayın kokusunu bastırmak için)
1 çimdik tuz, 2-3 damla limon suyu
150 gr Un karışımı; Çoğunluğu karabuğday unu, 2-3 yemek kaşığı pirinç unu, 2 kaşık keçi boynuzu unu 1/2 su bardağı beyaz çikolata (parçalanmış)

Yapılışı
– Fırınınızı 180 derecede ısıtın.
– 20 cm’lik kare bir kek kalıbının tabanına fırın kağıdını yayıp tekrar hafifçe yağlayın
– Orta boy bir tencerede sıvı yağı ısıtın ateşten alıp içine 3 paket çikolatayı kırarak ekleyin ve spatula ile çikolatalar eriyene kadar karıştırın. Dileyen mikrodalgada kısa aralıklarla çikolatayı yakmadan bu işlemi yapabilir.
– Mikser kabında yumurta, şeker ve vanilyayı çırpın.
– İçine yavaşça erimiş sıvı yağlı çikolatayı akıtarak çırpmaya devam edin.
– Un, tuz, Türk kahvesi ve beyaz çikolatayı da ekleyin ve kaşıkla karıştırarak iyice birbirine yedirin.
– Kare kalıbınıza karışımı dökün ve 180 derece fırında yaklaşık 35 – 40 dakika pişirin. bilirsiniz.)
– Çıkartıp soğumaya bırakın. Bu arada kalan bir paket çikolatayı da yine benmaride veya mikrodalgada yakmadan eritip Brownie soğuduktan sonra üzerine dilediğiniz gibi gezdirip süsleyin. Bu aşamada isterseniz üzerini çilekle süsleyip çikolata sosunu çileklerin üzerine gezdirin, ya da birazda beyaz çikolata eritip desenler yapın, tercih sizin.  Karabuğdayın kendine has kokusu hiç yoktu, kimse karabuğday kullandığınızı anlamaz, sağlıklı bir kaçamak için güzel bir alternatif, mutlaka ama mutlaka yapın, yiyin, yedirin. Hadi afiyet olsun.

ZEYTİN YAĞLI ENGİNAR

Sohbet

Merhaba Blog Dostlarım, Merhaba Ziyaretçiler ve Merhaba Geçerken Yolu Düşenler 🙂

Yine arayı açmışım; ama harika bir tarifi paylaşmaya geldim.

Tam zamanı enginarın. Bu sefer zeytinyağlı enginarı biraz farklı yorumladım. Zaman zaman bloglarda, instagramda görüyorum değişik paylaşımlar, onlardan ilham alarak ben de bu şekliyle denedim ve çok beğendiğimiz bir tarif çıktı ortaya. Sözü fazla uzatmadan tarifi vereyim, belki denemek istersiniz ki bence mutlaka deneyin.

4 Tane Enginar,

1 Orta boy Havuç,

2 Tane Kapya Biber,

2 Tane Orta Boy Soğan,

2 tatlı kaşığı toz şeker, 1 tatlı kaşığı tuz. (Ayrıca bir tutam toz şeker ve bir tutam tuz da suyuna)

2 Diş Sarımsak ve Tabi ki zeytinyağ

Dereotu, Maydanoz ve Limon kabuğu rendesini süslemede kullanacağız.

Öncelikle sebzelerimizi sotelemekle işe başlayalım. Soğanı yarım ay şeklinde karamelize olana kadar, havuçları rendeleyip, biberleri de ince ince doğrayıp, ayrı ayrı soteleyip bir tabağa alalım. Enginarları ayıklayıp temizledikten sonra kararmamaları için limonlu suda bekletiyoruz. Sotelenen sebzelerimizi istediğiniz sırada yada hepsini karıştırarak enginar çanaklarına dolduruyoruz. Ben önce karamelize soğanı (soğanları almadan hemen önce iki diş sarımsağı da tavaya ekleyip bir iki dakika çevirdim) üzerine havuç ve en son da biberleri koydum ve hepsinin üzerine 2 tatlı kaşığı toz şekeri ve 1 tatlı kaşığı tuzu eşit bir şekilde paylaştırdım. Geniş bir tencereye alıp sıcak su ve 2 yemek kaşığı zeytin yağını ekledim. Bir miktar tuz-toz şeker ilavesi de suyuna yaptıktan sonra kapağını kapatıp 20-25 dakika pişmeye bıraktım.  Ocağı kapatınca limon kabuğu rendesini ekleyip ılınmaya bıraktım.Limon kabuğunun verdiği aroma değişik bir tat kattı.  Ilındıktan sonra da bol dereotu ve biraz da maydanoz ilavesiyle süsleyerek servise hazırladım. (Bu arada ılındıktan sonra enginarların üzerine bir miktar daha çiğ zeytinyağı eklemek tadını daha da güzelleştirecektir.) Hadi enginar mevsimi bitmeden siz de tarifimi bir deneyin, pişman olmayacaksınız.  (Fikir için Sevgili Yasemin’e Teşekkürler. )

Aşırı Sıcak Günler Kapıda

Sohbet

Merhaba Blog Dostlarım, Merhaba Ziyaretçilerim,

Sıcak_DereceBen henüz tatilimi yapmadım, ama tatile gitsek de gitmesek de sıcak her yerde etkini gösteriyor. Aşırı sıcakların yavaş yavaş hissedildiği bu günlerde neler yapmalıyız, nelere dikkat etmeliyiz kısaca hatırlatmak istedim.

Saat 10.00-16.00 arası denize girmeyin ve güneşlenmeyin.
Bu saatlerin dışında denize girmek isteyenler güneşten koruyucu krem (en az 15 koruma faktörlü) kullanmalı, şapka ve gözlük gibi gerekli koruyucu önlemleri almalı ve uzun süre kesintisiz güneşlenmemelidir.

Sıcak_Güneş

Dışarıda çalışması gerekenler mümkün oldukça güneş altında korunmasız kalmamaya, aşırı hareketlerden kaçınmaya, sık sık tuz içeren sulu gıdalar almaya dikkat etmelidirler.
Dışarıda bulunulduğunda açık renkli, hafif, bol ve sıkı dokunmuş kumaşlardan yapılan giysiler tercih edilmeli; geniş kenarlı ve hava delikleri olan şapka giyilmeli ve güneşin zararlı ışınlarından koruyan güneş gözlüğü kullanılmalıdır.

Spor Yaparken Dikkatli Olunmalı: Her 1 saatlik spor için en az 2-4 bardak sıvı tüketin
Yoğun fiziksel aktivite ve spor yapmak için sabah ve akşam saatlerinin tercih edilmesi gerekiyor. “Her bir saatlik spor için en az 2-4 bardak sıvı alınmalıdır. Ağır fiziki aktivitelerden kaçınılmalıdır.Sıcak_SuRisk altındaki yetişkinler ve yaşlılar, günde en az iki kez güneş veya sıcak çarpması yönünden izlenmelidir. Bebekler ise bu açıdan daha sık izlenmelidir”

Çocuk, engelli ve evcil hayvanları kapalı ortamlarda bırakmayın
Bebek, çocuk, engelliler ve evcil hayvanların kapalı ve park edilmiş araçlarda kesinlikle bırakılmamalı. “Araçların iç ısıları, klima olsa dahi park edildikten çok kısa süre sonra yükselmektedir. Araç terk edilirken herkesin dışarı çıktığından emin olunmalıdır. Vücut ısısının yükselmemesi için sık sık duş alınmalı, bunun mümkün olmadığı durumlarda ayaklar, eller, yüz ve ense soğuk suyla ıslatılmalı veya silinmelidir” Sokak hayvanlarını da lütfen unutmayalım. Basit bir yoğurt kabına konulacak bir miktar su bile onlar için çok önemli lütfen unutmayın.Sıcak_Hayvanlar_SuGüneş çarpması durumunda yapılması gerekenler de aşağıdaki görselde çok güzel gösterilmiş.Sıcak_Carpması

İnşallah bu sıcak yaz günlerini sıkıntı yaşamadan, doya doya gezip eğlenerek, en güzel şekilde geçiririz. Lütfen kendinize dikkat edin. Sımsıcak Sevgiler…

Kadir Gecesi

Görsel

KADİR GECESİ MESAJI

ankara_kale_by_ankarasevdam

Rahman ve Rahim Olan Allah’ın Adıyla
Sevgili Peygamberimizin (sav) dilinde evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennemden kurtuluş olarak ifade edilen mübarek Ramazan-ı şerifin son günlerine yaklaşırken 1 Temmuz Cuma’yı 2 Temmuz Cumartesi’ye bağlayan gece, yüce kitabımız Kur’an-ı Kerim’in inmeye başladığı Kadir gecesine bir kez daha kavuşmanın sevinç ve mutluluğunu yaşayacağız.
Kadir gecesi, değerini bizzat Kur’an-ı Kerim’den almıştır. Kur’an-ı Kerim, bu geceye müstakil bir sure tahsis ederek, gecenin en güzel biçimde tasvirini yapmıştır.
Her sene Allah’tan bir bağış, Peygamberden bir armağan gibi gelen Kadir gecesinin anlatıldığı Kadir suresi, bizlere üç mesaj getirmiştir:
Birincisi, Kadir gecesini değerli kılan “yaradılış bilgisinin ders kitabı” olan Yüce Kur’an’ın ilk nüzûlüne şahit olmuş olmasıdır. Onun kadrini yücelten, Aziz Kur’an’ın rahmet yüklü evrensel mesajlarının bu gece inmeye başlamasıdır. Aynı şekilde Müslümanların Allah katındaki değerini yücelten, kadrini kıymetini yüce kılan da Kur’an-ı azîmuşşandır. Bu gece biz müminlere düşen en büyük vazife, kalbimizin semasına Kur’an-ı Kerim’i yeniden indirmektir.
İkinci mesaj, her Kadir gecesinin müminlere her yıl bir ömürlük bir fırsat sunmuş olmasıdır. “Kadir gecesi bin aydan hayırlıdır” ayeti, Kadir gecesinin bir ömürlük zamana eş değer olduğunu anlatmaktadır. Eğer şu ana kadar yaşadığımız ömrü iyi değerlendiremediysek bu gece bize bir ömre bedel imkân sunmaktadır. Bu yönüyle Kadir gecesi diğer bütün kutlu zamanların üstünde ve önündedir; Yüce Rabbimizin insanlığa bir rahmet ve umut kapısı olarak bahşettiği mübarek bir gecedir. Bu gece, hayatımızın çok hızlı seyreden akışı içinde geçmişimizi değerlendirerek gafletle geçen günlerimizi sorgulama, günahlardan arınma, unutarak ve bilmeyerek işlediğimiz hatalara tövbe edip af ve bağışlanma dileme zamanıdır.
Üçüncü mesaj, vahiy meleği Cebrail aleyhi’s-selâm ile Allah’ın meleklerinin Kadir gecesinde yeryüzüne selâm ve esenlik getirmek üzere inmeleridir. Kur’an’ın nüzulü hürmetine bir kez yaşanan bu hadise, Cenab-ı Hakk’ın biz müminlere çok büyük bir ikramı, ihsanı ve lütfu olarak her sene tekerrür etmektedir.

Kaynak: http://www.diyanet.gov.tr/tr/icerik/kadir-gecesi-mesaji/37897?getEnglish=

Hoş Geldin Ramazan

Sohbet

 

Ramazan

İslam dünyasını sabırsızlıkla beklediği mübarek 11 Ayın Sultanı Ramazan ayı 2016 yılında 6 Haziran 2016 Pazartesi yani bu gün başladı. Kadir gecesi ise 1 Temmuz Cuma gününe denk geliyor. 4 Temmuz 2016 Pazartesi günü Ramazan Ayı’nın son günü olacak. 5 Temmuz 2016 Salı günü ise 2016 Ramazan Bayramı’nı Allah’ın izni ile idrak edeceğiz.  Ramazan ayının tüm müslümanlara hayır ve bereket getirmesini diliyor ve aynı zamanda benim de baba memleketim olan Ankara-Kutludüğündeki eski ramazan geleneklerinden bir kesit paylaşmak istiyorum.

Bu adet hala var mıdır? Eskiden babam, amcalarım, halalarım yapmışlar mıdır bilemiyorum. Maalesef sorup teyit edeceğim kimse yok 😦

Ama bu eski ramazan adetleri benim çok hoşuma gitti, çocukken ben de bazen bayramlarda şeker toplamaya çıkardım kuzenlerimle. Bana nasıl farklı, nasıl eğlenceli gelirdi anlatamam. Demek ki büyük büyük kuzenlerim, dedelerim, ninelerim de helva toplamaya giderlermiş. Helva sevmem bu yüzden mi acaba 🙂

‘KOKKUDU KOK’ DİYE BAĞIRIRLAR

Mamak ilçesinin Kutludüğün kasabasında arife günü, ‘Kokkudu Kok’ adlı bir gelenek yaşatılmaktadır. Eskiden kış aylarında, ‘Öküz Dağı’ olarak isimlendirilen dağa çıkan çobanları, daha güçlü ve dayanıklı kılmak için un, tereyağı ve pekmezden üretilen ‘öküz helvası’ yiyecek olarak çobanlara verilirdi. Helva pişirildiğinde etrafı saran tereyağı kokusunu alan çocuklar ‘koktu koktu, kokuyo’ diyerek bağırırken zamanla bu durum ‘kokkudu kok’ geleneği halini almıştır. Arife günü öğleden sonra ‘koku’ istemek için toplanan bütün çocuklar, helva kokusunu aldıkları evlere giderken ‘kokkudu kok’ diyerek bağırırlar. Evlerden helvaları toplarlar ve daha sonra topladıkları helvaları birleştirerek paylaşırlarmış. Ne güzel adetler değil mi… Keşke bu gün de bunları yapabilsek 🙂

Ramazanınız hayırlı, sofranız bereketli, orucunuz kabul ve makbul olsun….

Mistik Çay (Mistik Chai)

Sohbet

Merhaba Blog Dostlarım, Merhaba Ziyaretçilerim,

Bu gün sizlerle çok severek içtiğim Mistik Çayı paylaşmak istedim.

#Doğuş markasının ürünü olan Mistik Çayın muhteşem bir aroması var.
İçeriğinde siyah çay, tarçın, böğürtlen yaprakları, zencefil, vanilya, hindiba kökü, karanfil, kakule, karabiber, meyan kökü var.  İçerken etrafa yaydığı kokuya bayılıyorum. Gerçekten mistik bir koku.

Mistik_Cay

Bir kitap, sessiz bir ortam, bir fincan #Mistikçay ile harika bir dinlenme zamanı geçirebilir siniz. İnternetteki araştırmalarıma göre metabolizmayı hızlandırdığı yönünde bir bilgiye ulaştım bu da bir artısı 🙂 Değişik lezzetleri keşfetmek isterseniz siz de bu çayı deneyebilir siniz.Gerçi her markette bulamıyorum. Denk gelince de iki-üç kutu stokluyorum.

Doğuş Çayın sitesindeki ürün açıklaması da şöyle:

Doğuş Mistik Bitki Çayı

Uzakdoğu’nun mistik tedavi yöntemlerinden ilhamla yaratılan, karanfil ve zencefilin egzotik harmanı… İsterseniz sade, isterseniz sütle Chai Tea Latte tadında…

İster suyla, ister sütle ben her ikisini de çok seviyorum. Hadi siz de deneyin bakalım hangisini seveceksiniz.

Yulaf Ezmeli ve Fıstık Ezmeli Kurabiye

Sohbet
Yulaf Ezmeli ve Fıstık Ezmeli Kurabiye

Merhaba Blog Dostlarım, Merhaba Ziyaretçilerim,

Bu gün size sağlıklı bir kurabiye tarifim var. Tarifin orijinali Deniz İle Sağlıklı Beslenme Bloğunda. Ben de hafta içi iş yerinden çıkıp spora gittiğim için spor öncesi ne yesem diye araştırırken rastladım Deniz’in bloğuna. Çok güzel sağlıklı tarifleri var. Sağlıklı tarif arayanların mutlaka ilgisini çekecektir.

IMG_5825

Fotoğraf kalitesi hem cep telefonundan hem de akşam çekildiği için kalitesiz oldu, özür dilerim 😦

Malzemelere gelecek olursak (Parantez içindekiler benim kullandıklarımdır)

1+3/4 su bardağı yulaf ezmesi (Ben küçük boy fıstık ezmesi kavanozunun yarısını kullandım)

2/3 su bardağı parçacıklı fıstık ezmesi

2 yemek kaşığı damla çikolata

1 çay kaşığı vanilya özütü veya vanilya çekirdeği (Ben portakal kabuğu rendesi ilave ettim)

1 çay kaşığı toz tarçın

1 yumurta

2 yemek kaşığı erimiş hindistancevizi yağı (2 Yemek Kaşığı zeytinyağı kullandım)

2 yemek kaşığı bal (2 Yemek kaşığı pekmez kullandım)

2 yemek kaşığı kuru üzüm ( 5 adet hurma, bazen incir kullanıyorum)

Ek olarak 1 Yemek kaşığı dolusu yoğurt kullanıyorum.

Tarif (Denizin sayfasından kopyaladım ve ilaveler yaptım)

Derin bir kap içerisine fıstık ezmesi alınır ve içine yumurta kırılıp bir çatal yardımı ile iyice karıştırılır. Yoğurt , vanilya, tarçın, zeytin yağı , bal/pekmez eklenir ve homojen bir hal alana kadar iyice karıştırılır. Macun kıvamına gelen harcın içine çikolata parçaları ve kuru üzüm/incir/doğranmış hurma eklenir ve iyice karıştırılır. En son yulaf ezmesi eklenir ve yine homojen bir şekilde karışım sağlanır. Un kullanmadığımız için biraz cıvık bir karışım oluyor.  Bu yüzden ben de iki kaşık yardımıyla hamuru alıp yağlı kağıt serilmiş tepsiye diziyorum. 180 C’de 20 dakika pişirdim. Eğer karışım size çok cıvık gelirse bir miktar kepekli  un  ve ya tam buğday unu katabilirsiniz. Bu benim üçüncü yapışım. Bu sefer yaparken dalgınlıkla yoğurdu fazla kaçırdığım için bir miktar tam buğday unu da ekledim, kıvamı tutturmak için.

Tarife ait diğer püf noktaları için Deniz’in sayfasına bakabilir siniz.  Deniz her şeyi sayfasında detaylı anlatmış. Piştikten sonra soğuduğunda poşete koyup deepfreze de saklayabilir siniz.

Afiyet olsun, sımsıcak sevgiler.

Zeytinyağlı Enginar Dolması

Standard

Merhaba Blog dostlarım, Merhaba Ziyaretçilerim,

Enginar Dolmasıyla karşınızdayım. Her sene yapmaya niyetlenip ya beceremezsem, ya sevilmezse diye ertelediğim Enginar dolmasını siz benim gibi ertelemeyin 🙂 Keşke daha önce deneseymişim. Bu hafta pazarda sadece bir tezgahta bebek enginar vardı bakalım haftaya da olursa yine yaparım. Aslında gözümde büyüttüğüm kadar da yokmuş.

ZEYTINYAGLIENGINAR

  • 4 adet bebek enginar,
  • Bir Su bardağından biraz az Pirinç, çok az bulgur. (Tamamı 1 Su Bardağı Olacak Şekilde)
  • 3-4 dal taze soğan,
  • 1-2 adet orta boy kuru soğan
  • Bolca maydanoz, dereotu ve taze nane
  • 1 Tatlı Kaşığı tarçın,
  • 1 Tatlı Kaşığı Tuz,
  • 1 Yemek Kaşığı Toz Şeker,
  • Zeytinyağ, Limon

Enginarların sap kısmını kesin.  En dıştaki çok sert yaprakları koparın.Üst  kısım yapraklarından  iki parmak kadar kesin. Bir kaşık yardımıyla içindeki tüylü kısmı temizleyin.
Yarım limon sıkılmış suya enginarları koyup 10 dakika haşlayın.

Bu arada iç harcını hazırlayın.
Soğanı dolmalık doğrayıp az yağda biraz kavurun. Diğer tarafta pirinç ve bulguru da yarım çay bardağı su ile kısık ateşte biraz pişirin. Soğanlar kavrulunca pirinç, bulgur ve doğradığınız diğer yeşillikleri katın. Tuz, şeker ve tarçın ilave edip karıştırın. Zeytinyağlı dolma harcına kuru nane de ekleriz ama bu sefer unutmuşum.  Eğer ekşi seviyorsanız bu sırada nar ekşisi veya 3-4 parça limon tuzu ekleyebilir siniz. Enginarların yapraklarını hafif aralayıp içine ve yaprak aralarına da gelecek şekilde doldurun.
Bir tencereye yerleştirin. Enginarların yarısını geçecek kadar sıcak su koyun.
Enginarların suyuna biraz zeytinyağı, tuz ve nar ekşisini katıp ağzını kapatın. Kısık ateşte en az 40-45 dakika pişirin. Benim iç harcım fazla geldiği için hem de enginarlar tencerede dağılmasın diye aralarına biber de doldurdum. Hafif ılıyınca  üzerine limon ilavesiyle servis edebilir siniz.

ZEYTINYAGLIENGINAR2

Afiyet Olsun.

Bildiklerinizi Unutturacak Yepyeni Pudingler

Sohbet

Pudingler hem hazırlama kolaylığı hem de lezzetiyle, büyük küçük hepimizin favorisi oldu. Sofraların vazgeçilmezi haline geldi. Ben Pakmaya pudingleri özellikle beğenirim. Çevremden de bu yönde olumlu değerlendirmeler gelir. “Pudinglerde daha başka ne çeşit olabilir ki?” diye düşünürken, yakınlarda Pakmaya‘nın yeni pudinglerini deneme imkanım oldu.

Bir kere çok farklı, çok iddialı çeşitler. Bizden, bizim damak tadımızdan lezzetler taşıdıkları belli oluyor: İsimlere, çeşitlere bakar mısınız? Ballı Bademli Puding, Güllü Puding, Türk Kahveli, Çikolatalı Portakallı, Vanilyalı Tarçınlı… Sizce de harika değil mi?  Üstelik ambalajları da çok etkili, dikkat çekici.

Durur muyum, peş peşe denedim. Sonda söyleyeceğimi en başta söyleyeyim:
Tek kelimeyle harika… Yani, puding hafifliğini geleneksel damak tatlarımızla birleştirmek çok akıllıca bir fikir. Dahası, seçtikleri, oluşturdukları çeşitler enfes. Ve unutmadan, Pakmaya kalitesi, özeni gerçekten kendini gösteriyor.

Ballı Bademli’de gerçek, tatlı badem parçaları bal ile çok güzel uyum yakalamış.
Türk Kahveli, evet halis Türk kahvesiyle, süte de çok güzel yakışmış!
Güllü… Hakikaten mis gibi gül tadı veriyor; meğer onda da kurutulmuş gül yaprağı tozu varmış.
Gurme çikolatalarda portakal çeşnili olanlar meşhurdur, Pakmaya Çikolatalı Portakallı çeşidini de yaparak iyi etmiş: Portakalın ferahlığı çikolatanın lezzetiyle birleşmiş.
Vanilyalı Tarçınlı’ya gelince; mis gibi vanilya ve tarçın birbirine çok yakışmış.

Dedim ya, ben böylesini ilk defa gördüm. Ne diyeyim, bravo Pakmaya, kutlarım… Böyle insanın aklını başından alan yeniliklere devam:)

Pakmaya’nın diğer yenilikleri ve enfes tarifleri için www.mutfaginyildizi.com sitesini mutlaka takip edin.

 

 

Bir boomads advertorial içeriğidir.//
http://counter.boomads.com/scripts/offer.js

Karnabahar Mantısı

Sohbet

Merhaba Blog Dostlarım, Merhaba Ziyaretçilerim,

2016’nın ilk postu Karnabahar Mantısı olsun. Diyet yapanlar, hafiflemek isteyenler, hep hamur  hep hamur sebze yok mu diyenler işte tam size göre bir tarifim var 🙂 Tarifini instagramda takip ettiğim bir diyetisyenin paylaşımında görmüştüm. Karnabaharı yemek olarak pek tercih etmesem de bu halini çok severek tüketiyorum.

Sebze_Mantısı

Yapılışı ise oldukça pratik. Karnabaharı haşlayıp sarımsaklı yoğurt döktükten sonra, bol kıymalı domatesli (sonbaharda hazırladığımız misss gibi domates sularını burada değerlendirebiliriz) bolonez sos yapıp yoğurtun üzerine de bu sosu dökünce alın size Karnabahar Mantısı 🙂

Mutlaka deneyin, bakın çok seveceksiniz. Sağlıkla kalın. Sımsıcak sevgiler…